Tuna Boyları Dergisi

İletişim
Sohbet
Dış Türkler Bakanlığı Mutlaka Kurulmalı
“Mutlaka ve mutlaka Dış Türkler Bakanlığı kurulmalıdır. Bu işin yapanlar var ama yetersiz. Dışişleri Bakanlığı’na bağlı bulunan Dış Türkler Müsteşarlığı’nın yetkileri ve imkanları kesinlikle artırılmalıdır. Çünkü dışarıdaki Türklerin yüzü bize bakıyor, bizden bir şeyler bekliyorlar.”

Eyüp Orak & Fuat Hüdaverdi

Bu sayıdaki Sohbet sayfalarımızın konuğu eski siyasetçi ve profesyonel futbolcu Bahri Sipahi. 17 yıl çeşitli kulüplerde futbol oynadıktan sonra siyasete girerek milletvekili seçilip TBMM üyesi olan Bahri Sipahi ile Mehmet Turgut ve Eyüp Orak söyleşti.

 Eyüp Orak: Sayın vekilim öncelikle sizleri tanımak istiyoruz. Bahri Sipahi kimdir. Nerede, ne zaman doğdu?
Bahri Sipahi: Dedemden intikal eden kitaplara göre, Hüseyin ile Süleyman dedemin her ikisi de Karaman’dan Balkanlara gitme Osmanlı askeri.
Fatih Sultan Mehmet döneminde…
Banyaluka’da iken Hüseyin Dedem orada bir hadise oluyor, birini öldürüyor. Mecbur duruma düşüp kaçıyor. Biyole Pole’ye, Akova’ya yerleşiyor. Bizimkiler de orada Lim’in yanında hem Gubaviç, hem de Potroje dedikleri yerde kalıyorlar. Çok güzel bir köy, güzel arazisi olan bir köy. Sonra 1925’te Türkiye’ye gelmek için her şeylerini satıp Yenipazar’a geliyorlar. Babam Yenipazar’da doğuyor ama yine Türkiye sevdası yolu kapanıyor ve tekrar Makedonya’ya geri geliyoruz. Makedonya üzerinden Türkiye’ye gelmek için 3 sene orada ikamet etmek mecburiyetindesin. Orada bir de Türk olduğuna dair vesika istiyorlardı. Bizim Ferhan Amca 1925’te gidiyor ve bize vesika çıkarıp gönderiyor. Türkiye’ye gelme hadisesi böyle… Ben 16 Mart 1958’de Makedonya’nın Jitoje köyünde dünyaya geldim. Kök itibariyle Balkanlarda olsun, Arap Yarımadasında olsun Osmanlı Devleti’nin bakiyesiyiz.
Kaç yılında buraya geldiniz?
1967 yılında. Tekrar bütün mal varlığımızı satarak geliyoruz.
İlkokulu burada okudunuz…
Evet… İstanbul Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi’nde bulunan Şehit Kamil Balkan İlkokulu’nda. Bu arada garip bir olay oldu. Ben Makedonya’da 3. sınıfı bitirdim, 4’e geçip geldim. Tabii, Türkçe bilmiyoruz. Bizi 1. sınıfa aldılar. O zaman 3. sınıfları okutan Turan Yılmaz adında bir öğretmen vardı, şu an kendisi halen hayattadır. Bizleri görünce okul yönetimini ikna etmeye çalıştı. “Yapmayın bu çocuk 4’e geçmiş, siz birinci sınıfa alıyorsunuz.

Devamı Derginiz Tuna Boyları Rumeli'nin 72. sayfasında...

» Türk futbolunun çınarı: Saffet Sancaklı