İsmail Hakkı Doğan ile Yugoslavya’dan Türkiye’ye uzanan göçünden, tüccarlıktan sanayiciliğe geçişine, buradan inşaat malzemeleri sektörünün işleyişine kadar bir çok konuyu ele aldık. Muhacirliği ateşten gömlek giymeye benzeten babasının sözler

Tuna Boyları Rumeli

Türkiye’ye ne zaman geldiniz? Ticarete nasıl atıldınız?

1952 yılında Yugoslavya’nın Üsküp şehrinin Gostivar kasabasında doğdum. 1955’te de muhacir olarak Türkiye’ye göç ettik. Babam, ‘muhacirlik ateşten gömlek giymeye benzer’ derdi. Kadıköy Hasanpaşa’ya yerleştiğimiz zamanlarda ben 3 yaşındaydım. Babamız Yugoslavya’da da ticaretle uğraştığından ailenin geçimini Hasanpaşa’da açtığı bakkal dükkanı ile sağladı. 1957 yılında ise başka bir alanda ticari hayatını sürdürmeye karar vererek Doğan Nalburiye’yi kurdu. Böylece bizim inşaat malzemeleri ile olan tanışıklığımız ve bizi bugünlere getiren yolculuğumuz da başlamış oldu. İlkokulu Gültepe’de bitirdikten sonra iş hayatını ve çalışmayı sevdiğimden dolayı 13 yaşındayken babamın yanında kendimi geliştirmeye başladım. 4 yıl içinde Doğan Nalburiye, Marmara Bölgesi’nde DYO boyalarının 14 toptancısından biri oldu. 1984 yılında Gültepe’de Doğsan Ltd. Şirketi’ni kurduk. Büyümekte olan şirketimize daha iyi lojistik imkanları sağlayabilmek için 1988’de Maltepe’de bugünkü yerimize taşındık. Çanakkale Seramik, ECA, Haymak, Pimaş vb. bayilikler ile ticari hayatımızda bir basamak daha çıkarak nalburiyecilikten toptancılığa geçmiş olduk. 1992 yılına kadar sürekli büyüterek devam ettirdiğimiz toptancılık işi, bayisi bulunduğumuz üreticilerin kendi çıkarları doğrultusunda duraklama dönemine girdi. Bu dönemin geçmesi için yaklaşık bir sene sabırla olan biteni görmek adına bekledik ve 1993 yılının sonlarına doğru aldığımız bir kararla, ülkemizin 1994’te ekonomik kriz yaşadığı ve herkesin yatırımdan kaçtığı bir dönemde biz Bilecik’te kendi öz kaynaklarımızla Doğvit Saniteri Seramik San. Ve Ticaret Anonim Şirketi’ni kurduk.

Devamı Derginiz Tuna Boyları Rumeli'nin 62. sayfasında...